Haber

Medya Siyaset… Süleyman Soylu ile Hulusi Akar arasındaki ‘çatışma’: Yeni Şafak kime ‘mesaj’ veriyor?

Birçok kişiye göre Türkiye tarihinin en değerli seçimlerinden biri hatta ilki 14 Mayıs 2023 seçimlerine tam bir hafta kaldı. yapmak istedim Havuzbaşı Kent Meydanı’nda saat 18.00’de başlaması beklenen mitingde gerginlik uzun süre önce başladı. Sabah saatlerinden itibaren Erzurum Belediyesi’ne ait otobüsler toplanma alanına çekildi. Şehirde ‘Halkın ittifak bileşeni’ kümeleri araç konvoyları oluşturdu ve tehditkar karakterler fırlattı.

Tüm bunlara rağmen ralli fiilen başlamıştı. Araçlar belediye ile görüşülerek meydandan kaldırıldı ve Havuzbaşı Meydanı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığını destekleyen kalabalık toplanırken, tüm günün gerilimi toplananların üzerine yağmaya başlayınca Ekrem İmamoğlu onlara hitap etmeye başladı. Şahitlere göre, başlangıçta sadece 15-20 kişilik bir grup kalabalığı taşladı. Çevredeki polisin müdahalesinde gecikmesi ve miting alanında aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişinin yaralanması üzerine taarruz grubu genişleme cesaretini göstermiş ve bu nedenle miting zorunlu olarak sona erdikten sonra da kentte saldırılar devam etmiştir. Muhalefet partilerinin pankart ve bayrakları toplanarak yakıldı, seçim irtibat büroları ve hatta bazı konutlar taşlandı.

Seçime bir hafta kala ortaya çıkan bu görüntü doğal olarak ülke gündemine oturdu. Başından yaralanan çocuklar, yüzü kanlar içindeki kadınlar… Tabii ki büyük tepki geldi. Olayın hararetinde Erzurum’un AKP’li belediye başkanı, valisi ve parti yetkilileri Ekrem İmamoğlu’nu suçlayarak, miting yerinin toplanma yeri olmadığını ve sadece esnafın ziyaretine izin verildiğini belirterek ‘açıklama’ yolu izledi. Bir yandan gazetecilerden sosyal medya trollerine kadar ‘sivil’ AKP’liler bu açıklamaları yayarken, diğer yandan da “Zafer işareti yaparsanız yapamazsınız” gibi algoritmalarla saldırıyı meşrulaştırıyor/meşrulaştırıyorlardı. Erzurum’da miting yapalım” dedi. En çok kullanılan metafor, meydanda toplanan kalabalığa atılan taşların “şeytanı taşlama” eylemine benzetilmesi olmuştur. Erdoğan’ın aynı gün düzenlediği büyük İstanbul mitinginin coşkusundan kurtulamayanlar, kamuoyu önünde bu saldırıyı şeytanın hicvi olarak nitelendirdi. Olayların yaşandığı şehrin güvenliğinden en üst düzeyde sorumlu olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da gece saatlerinde katıldığı bir televizyon programında doğrudan İmamoğlu’nu ve muhalefeti provokasyon yapmakla suçlayan açıklamalarda bulundu. şehirdeki saldırılar, yani düzensiz ortam devam ediyordu.

Ancak…

Ancak gerçek hayat, mitingden dönen bir militanın duygu dünyasındaki gibi akmaz. Kısa sürede bu saldırının toplumda büyük tepkiye neden olduğunu anladılar. Durumu ‘düzeltmeye’ yönelik açıklamalar gelmeye başladı. Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şiddetin siyasete alet edilmesine karşı olduklarını ve gereğini yapacaklarını söyledi. Pazar gecesini ‘şeytan taşlama’ şevkiyle geçirenler, Pazartesi gününden itibaren yavaş yavaş suskunluğa düştüler. Erzurum’da ‘olayla ilgili’ 15 kişi gözaltına alındı…

AKP, Erzurum’daki rezillikle hiçbir ilgisi olmadığı yönünde hareket etme kararı almıştı. İlk akşam neredeyse ‘sahiplenilen’ baskın, gelenek gereği ‘iktidara karşı oynanan bir oyun’ olarak gösterilmeye başlandı.

Bunun üst kısmı ise Yeni Şafak bugün gazetenin ön sayfasında çıktı. Gazete, “Provokasyon sonrası FETÖ’nün izleri ortaya çıktı” başlığıyla yayınlandı. O da Erzurumlu. Yeni Şafakİnternet Servisi Başkanı Ersin Çelik’in yayınladığı ‘haberde’ taş atanlardan birinin Merkez Komutanlığı istihbarat biriminde görevli Uzman Çavuş Muhammet Akif K. olduğu ve Akif K. daha önce FETÖ’ye bulaşmıştı.

Ardından o kısa metnin en çarpıcı cümlesi geldi: “Muhammet Akif K.’nin FETÖ’den takas edilmiş olmasına rağmen pasif bir birime alınmayıp hala en kritik birim olan istihbaratta olması şaşırtıcıydı.”

‘Yeni Şafak’Rapora göre, 14 Mayıs seçimlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın galip çıkacağının görülmesiyle provokasyonlar başladı.

Bu iddianın anlamı sabah saatlerinden itibaren tartışılıp tartışılırken, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Erzurum Merkez Komutanlığında görevlendirilen Piyade Uzman Çavuş Akif Keleş hakkında derhal idari soruşturma başlatıldığı açıklandı. Erzurum’daki taşlı saldırıyla ilgili olduğu ve sözleşmesinin feshedildiği öğrenildi. Çavuşun soyadının baş harfi olan “K” da kaldırıldı. yerine “Keleş” yazıyordu.

Şimdi tüm bunlar olup bittiğine göre, bazı sorular sormamak elde değil.

Yeni Şafakİstihbarat tarafından “FETÖ’nün izi” olarak anılan saldırı. Yeni Şafak Yazarları (Örneğin Ömer Lekesiz) dahil birçok kişi tarafından “şeytan taşlamacı” olarak coşkuyla karşılandı. Bu durumda söz konusu kişiler bu provokasyonu makul göstermeye mi çalışıyorlar yoksa FETÖ tarafından da mı kandırılıyorlar? Varsa kendileri veya çalıştıkları gazeteler bir açıklama yapacak mı?

Pazar akşamı meydana gelen olayın ardından, Pazartesi günü bir istihbarat çavuşunun olaylara karıştığı istihbaratının, güvenlik kameralarından elde edilen görüntüler ve geçmiş soruşturmalar da dahil olmak üzere bir dizi ayrıntıyla hükümet yanlısı bir gazeteye sızdığı görülüyor. ilgili kişinin. Bu durumda devlet içindeki farklı birimler arasında bir güç mücadelesi midir?

Yeni Şafak Haberde ilgili askerin ‘Merkez Komutanlık’ta görev yaptığı vurgusu en dikkat çekici detay oldu. Bildiğiniz gibi İçişleri Bakanlığı jandarma ve merkez komutanlıklar Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Hatta Milli Savunma Bakanlığı “Sözleşmesini fesh ettik” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu iki bakanlığın ortasında ve başlarındaki bakanlar yani Süleyman Soylu ve Hulusi Akar temsili itişmeErzurum olayıyla ilgili mi oldu?

Soylu’nun bir teknoloji programı için telefonunun hünerlerini sergilerken tanıttığı “İçişleri Bakanlığı’nın yüz tanıma ile soyağacını döken dijital uygulaması” da dün ortaya çıktı ve ‘takma’ tartışmalarını alevlendirdi. Asil gibi zeka oyuncakları ile Bu konuda merkezi devlet aygıtına, açık konuşalım MİT’e de bir mesaj verdi mi? Çünkü Yeni Şafak “FETÖ’nün izine rağmen görevde kalmasına şaşırdı” cümlesindeki “şaşırttı” fiili, gerçek anlamda kullanılmamışa benziyor! Hatta bir süredir Bakan Soylu’ya karşı çok saygılı. Yeni Şafak,Aba altın çubuğu hem MSB’ye hem de MİT’e gösteriyor mu?

Erzurum’da atılan taşlar çoktan siyasi silaha dönüştü, bu taşları kim kime atıyor, kim alıyor, kim kullanıyor? Yeni ŞafakYazarlarının dediği gibi ‘şeytan taşlama’ var mıydı? Yeni ŞafakManşetin dediği gibi taşı atan şeytan mıydı?

kagithaneajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu